Yengec Dönencesi ve Oglak Dönencesi gibi klasiklere imza atmis dev bir yazardan, bir yasam ve insanlik manifestosu Marousinin Devi. Yirmi yil boyunca tatil yapmadiktan sonra bir seneligine calismama karari alarak Yunanistana giden bir yazarin, Henry Millerin kendi isigini bulma öyküsü. Millerin yani sira Seferis, Katsimbalis, Lawrence Durrell gibi dev yazar ve sairlerin, yer yer caz, yer yer kaval ezgilerinin ve her daim sarap, sohbet ve serüvenin esliginde bir yasam söleni.

Henry Miller, en iyi yapiti olarak niteledigi Marousinin Devinde kan ve ter dökmekten usanmayan bir dünyaya karsi durmanin yolunu ciziyor ve onca karanliga, onca carpikliga inat, isiga yürüyor. Yoksul Yunan kasabalarin aydinliklarina, her seye ragmen kendi isigiyla parlayan insanlara ve imgelemin hakikatle costugu doga manzaralarina uzanan bu zamansiz anlati, insanlik trajedisinin tüm cikmazlarina parmak basarak baris, huzur ve cosku dolu bir dünyaya cikan yolun temel taslarini dösüyor.

Marousinin Devi, insanca, özgürce ve kendince yasamanin, yasamla bir olmanin destansi öyküsü.

Kendi olanaklarina terk edildiginde insan her zaman Yunan usulü bir baslangic yapar - birkac keci ve koyun, derme catma bir baraka, kücük bir tarla, birkac zeytin agaci, bir dere, bir kaval ile.