Türk yazininda ve gazetecilik tarihinde iz birakanlardan biri olan Zekeriya Sertel, bunun yaninda, Türk solu icin de önde gelen simalardan biridir. Esi Sabiha Sertelin adinin anildigi her yerde, emperyalizme karsi savas acmis, sosyalizmin Türkiye deki öncüsü, ömrünü bu yolda harcamis, sürgüne gönderilmis, ancak yaslandiktan, nice ugraslardan sonra, ülkesine dönebilmis, haksizliga ugramis, eski bir devrimci olarak animsanir. Esi Sabiha Serteli bir yana koyarsak, Zekeriya Sertele emperyalizme karsi durmus inancli bir devrimci niteligi nasil yüklendi Bu üne nasil kavustu Türkiyedeki sol yelpazenin neresinde yer almasi gerekir gibi sorulara verilecek her yanit, konumuzun aydinlanmasi bakimindan önemli bir dönemeci olusturmaktadir.
Zekeriya Sertel konusunda cok sey yazilmakla birlikte, hic kuskusuz Zekeriya Serteli yine en iyi anlatacak olan, yine Zekeriya Sertel in kendi yapmis oldugu eylemler ve yazdiklari olacaktir. Bu konuda elbette bakilmasi gereken ilk kaynak, basindan gecenleri kaleme almis oldugu kendi anilaridir. Ancak, tarih yaziciligini kendine meslek edinenlerin bu yönteme hep kusku ile yaklastiklari da bilinen bir gercektir. Bu konuda ortaya konan en basta gelen elestiri ise; anilarini kaleme alanlarin, olaylara ve olgulara hep bireysellik ekseninde yaklastiklari, kendilerini oldugundan cok farkli göstermeye özen gösterdikleri, kendisi icin olumlu olanlari öne cikarirken, kendisine olumsuzluk yükleyecek olanlari da cogu kez görmemeyi, unutmayi yeg tuttuklari olmustur.
Zekeriya Sertelin kendisinin kaleme alip yazdigi bu anilarina SHatirladiklarim demesi de bir rastlanti degildir, gecmisten animsadiklarinin yaninda, unuttuklarinin da olabilecegini pesinen kabul etmesinin bir kanitidir.
