Rivayet odur ki, sehr-i Istanbulda gözlerini gökyüzüne ceviren bir delikanli, hemen oracikta asik oluvermis gümüs isiklariyla sehrin üstünü örten Aya. Ayin da kendisine asik oldugunu hic bilmeden, her gün onu görmeyi dileyerek yasayip gitmis. Ta ki bir gün Ay, isiklarini sehrin üstünden cekene kadar... Delikanli artik ay isigindan yoksun Istanbul sokaklarinda, izbelerde, dehlizlerde aramis sevdigini. Sonsuz bir gecede, onun isiginda sonsuz bir uykuya dalmayi dileyerek... Harun Candan, ücüncü romani Yarim Ayda, bir ask ve cinayet öyküsü anlatiyor. Sevdigi kizin ortadan kaybolmasi üzerine, giderek kendisini de ölüme yaklastiran izlerin pesine düsen Can, arkadasi acar gazeteci Ahmetle birlikte, birbiri ardina islenen cinayetleri kadim zamanlardan kalan öyküler ve metinler esliginde cözmeye calisirken, estetik ve ölüm arasindaki o ezeli gerilimle, yalnizca yaratarak degil yok ederek de var olan sirli insan dogasiyla yüzlesecektir.