Ayak ucuna oturup los sabah isiginda bakiyor kadina. Alninda belirmis birkac derin cizgi var. Duru cildi azicik matlasmis ama hala güzel. Uzun, kumral saclarinda bir tek ak bile yok. Kapali ve gergin göz kapaklarinin üzerinde belli belirsiz mor gölgeler. Ince ve piriltili kaslari, göze batmadan tamamliyor portresini. Evet, hala güzel. Sonra birden, Böyle derin derin uyurken, ne görür bu kadin rüyasinda diye bir soru getiriyor seytan aklina. Yakisikli erkeklerle kiristiriyor mudur Elinden gelse düslerini sansürleyecek. Kendisiyle yatmayali cok uzun zaman oldu. Dokundugu an küstüm otu gibi icine kapaniveriyor, midesi bulaniyormus gibi burusuyor yüzü.
Orta yasli, yetiskin cocuklari olan, baskalarinin gözünde neredeyse mutlu bir cift. Üniversiteyi bitirir bitirmez evlenmisler. Cocuklar evden ucmus gitmis, güzel ye-mekler yapan, becerikli, agirbasli kadin ile hep yazmak yahut edebiyat dergisi ci-karmak isteyen adam kalmis evde. Ne uyumlu bir cift Adam her gün isten cikinca meyhaneye gider, kadin pencerede adamin gelmesini bekler. Ne uyumlu bir cift Kadin, adamin kusmuklarini siler, adam sabahlari ayilmak icin bol sarimsakli corbasi hazir olsun ister. Ne uyumlu bir cift Adam, kadinin yaptigi yemekleri de, aldigi giysileri de, söyledigi sözleri de begenmez, kadini handiyse ise yaramaz akilsizin teki olduguna inandirir, kadin ise icinde mutsuzluk, tiksinti ve öfke biriktirir. Ne uyumlu bir cift Biriken bu öfkeyle, siddetle adam ve kadin ne yapar Ülkü Günay Kardinal Kusunda kahramanlarinin gecmis hikayelerini de ihmal etmeden iste bunu anlatiyor.