Rindert Kromhout, Almanyanin önde gelen yazarlarindan Thomas Mannin oglu Klaus Manni anlattigi bu kitabinda, okurlara tarihi roman tadinda, gerceklere dayali bir kurgu roman sunuyor.
Klaus Mannin gözünden bütün Mann ailesini taniyor, yasadiklari dönemdeki 20. yüzyilin ilk yarisi Almanya hakkinda fikir ediniyoruz. Klaus Mann, babasi Thomas Mannin gölgesinde kalmadan yazar olmak isteyen, bir yandan kendini bir yandan hayati kesfetmeye calisan bir genctir. Kendisinden bir yas büyük ablasi Erika ve yine bir yazar olan amcasi Heinrich Mann ile iliskilerinin Klaus Mann üzerindeki etkisi büyüktür.
Seyahat ederek yazmaktan zevk alan Klaus Mann, henüz on dokuz yasindayken yolu Parise düstügünde, buradaki Shakespeare and Company kitapcisi sayesinde Hemingway ve James Joyce gibi önemli yazarlarla tanisir. Babasiyla olan iliskisi hakkinda onunla acik olarak konusamadigindan babasina bir mektup yazmaya karar verir, mektup olarak kaleme almaya basladigi metin sürükleyici bir romana dönüsür.