Cagdas edebiyatin devi Don DeLillodan dehasiyla sarsan bir basyapit Beyaz Gürültü. Zamanimizin panoramasina dönük kara bir ayna, tüketime ve tükenise odakli yasamlarimiza atilan acimasiz ve esprili bir bakis.

DeLillonun kahramani bir Amerikan üniversitesinde, siyah günes gözlügüyle kendi icadi Hitler Calismalari bölümünde ders veren bir profesör Jack Gladney.

Gladney, tutkuyla sevdigi dördüncü esi Babette ve cocuklariyla, sakin bir kasabada yasiyor ve Hitler imgesiyle saglamlastirdigini sandigi yasaminin az cok güvenli oldugunu saniyor. Ne ki günün birinde gökyüzünde kara bir bulut beliriyor ve durgun görünümlü, ideal yasam en korkunc kabuslari aratmayacak bir hale geliyor.

Bir adamin tek kisilik medeniyeti, temellerinden sarsiliyor. Bir kadin, yakasina yapisan korkudan tuhaf bir anlasma yaparak kurtulmayi deniyor. Kitleler, diktatörlerin önünde tek sira olup diziliyor ve kalabaliklar Rock yildizlarinin önünde egiliyor. Bütün bunlar fena halde tanidik geliyor ve bu ani daha önce yasamis oldugunuza dair tuhaf bir duygu sizi esir aliveriyor. Hayat bildiklerinizi hatirlamaktan, hatirladiklarinizi unutmaktan ibaret... Beyaz Gürültü Ahir zamanlarda yasama dair sarsici bir metin, dehsetli bir kehanet.