Bosnak askeri Saffet, yirmi yasinda ölen kiz kardesinin mezarina bir demet Saraybosna kirmizisi gül birakiyor. Bellegi onu gerilere, cocukluguna götürüyor. Evlerindeki cocuk odasinda uyku zamani geldiginde, kardesinin ona anlattigi masallari animsiyor. Kirmizi güllerden cevreye müthis bir masal kokusu yayiliyor. Dayanamayip gülleri koklamak icin egiliyor Saffet. Birden, sabahki yagmur yüzünden kayganlasan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlaniyor. Camurun icinde sirtüstü yatarken, savasin yirttigi gökyüzüne bakarak söyleniyor Bir asker gül koklamak icin bile egilmemeli. Ötelerde, mezarligi gören yüksek bir yapinin tepesindeki Sirp tetikci, hedefinin bir anda ortadan yok olmasina sinirlenip agzindaki sigarayi yere tükürüyor. Ve tüfegin dürbününe gözünü dayayarak yeni bir kurban aramaya basliyor kendine.