On dokuzuncu yüzyildan baslayarak degisik egilimler ve bicimlerle gelisen Fransiz romaninin, yirminci yüzyilin ikinci yarisindan sonra cok daha devingen bir döneme girdigi bilinmektedir. Özellikle Ikinci Dünya Savasi öncesinde yazilan örneklerinin geleneksellesen bicimlerin ve izleklerin disina cikma cabasi icinde olduklarini, özyasamöyküleri, deneme türüne yakin ictenlikli günlükler ve bilincaltini yoklayan gerceküstücü anlatilar iceren romanlardan taniyoruz. Ikinci Dünya Savasi sonrasinda da, bu akimlarin yaninda ve kosutunda belli bir sav iceren roman anlatilariyla, baslangicindan bu yana bilinen tüm kaliplari degistirme savindaki yeni roman anlayislarinin ortaya cikmasina tanik oluyoruz. Kuskusuz Fransiz romaninin bu devingen gelisim, dönüsüm ve degisinim sürecine, su ya da bu yönde katkilar saglamis olan kuramsal calismalari, cok amacli bilimsel arastirmalari, olumlu ya da olumsuz elestirileri de eklemek gerekmektedir.