Kantin, büyük elestiri üclüsünün estetige ayirdigi parcasi Yargi Gücünün Elestirisinden cok önce insan duyarligini ve duygularini ele aldigi ilk kitabi. Henüz kirk yasinda, esprili ve duyarli bir celebiyken yazdigi bu kitap, sek felsefesi ve kuru üslubuyla taninan Kantin felsefi oldugu kadar edebi nitelikli denemeler üretmek konusunda da yetenekli oldugunu gösteriyor. Fakat bundan daha sasirtici olan, elestirilerinde insan tecrübesinin tarihsel-toplumsal yanini hep ihmal ettigi iddia edilen Kantin, insan duygularinin en ince olanlari olarak niteledigi güzelligi ve yüceligi cinsiyetlere ve milliyetlere göre incelerken, günümüzde kültürel calismalar dedigimiz arastirma tarzina oldukca yaklasiyor olmasidir.
Cesitli begeni ya da hosnutsuzluk duygulari, bu duygulari uyandiran dissal seylerin dogasindan cok, her kisinin bu seyler tarafindan harekete gecirilince haz ya da aci duyma yatkinligina dayanir. Baskalarinda tiksinmeye neden olan seylerden bazi insanlarin keyif almasinin ya da herkes icin cogu kez bir muamma olan ask tutkusunun ya da birisinin kayitsiz kaldigi seye baska birinin canli bir antipati duymasinin nedeni budur. Insan dogasinin kendine özgülüklerine iliskin gözlem alani cok genisler, ama yine de ögretici oldugu kadar zevkli de olan kesiflerin zengin kaynagini gizler. Bu alanda özellikle istisna gibi görünen birkac yere bakacagim, hatta bir felsefecinin degil, bir gözlemcinin gözüyle bakacagim.
Bu yeni baskiya Dogan Göcmenin aciklayici giris yazisi eslik etmektedir.