Sanatsal Gerceklikler, Olgular ve Öteleri, 20 yil sonra dördüncü baskisiyla okurun karsisinda.
Bu tür yazilarin hic yok denecek kadar az oldugu bir dönemde sanat felsefesinin cok önemli konularini ele alip irdeleyen bu kitap uzun yillar okundu, degerlendirildi, ufuk acti.
Aradan gecen dönemde Türkiyedeki sanatin yönü degisti. Güncel sanat olanca hiziyla galerilerde ve müzelerde gelisirken, Sanatsal Gerceklikler, Olgular ve Öteleri de yeni bir baskiya ulasti. Sanat tarihimiz acisindan bu basli basina bir gösterge. Türkiyenin tanimadigi bir yaklasimla üretilmis bu kitaptaki önemli, kapsamli, analitik yazilar simdi daha genis bir birikimle degerlendirilebilecek. Artik sanatin kuramdan bagimsiz olmadigi bir gercek. Kurami bilmeden sanati kavramanin büsbütün olanaksizlastigi bir dönemde bu kitap, bu olanagi gerek kapsam gerekse yöntem olarak sunuyor.
20 yil sonra daha da önemli Sanatsal Gerceklikler, Olgular ve Öteleri...