Herkes anlasilmak icin yazar ve konusurken bu kuralin Kuran icin istisna edilmesi akla ziyan olur. Kuran; okumakla sevap, anlamakla hayat kazanma kitabidir. Rabbimiz emirlerini bize, peygamberleri araciligi ve onlarin diliyle göndermistir. Hepsi de Allahin tek dini Islami anlatir. Kutsal kitaplar, indirildigi dillerin kaliplari, kurallari ve kavramlari ile insanliga aktarilmistir. Ve elbette peygamberler de yasayis, davranis ve sözleriyle anlama, kavrama ve uygulama konusunda muhatap oldugu toplumlar icin en iyi modeller olmustur. Peygamberler disinda, Rabbimizin sözlerini anlamlandirma eksikligi ve endisesi bu isle istigal eden her insanda vardir. Hatta tarihte bazi insanlarin Kurani baska dillere cevirme ve serh etme calismalarini, yanlis yapma korkusuyla, yarida kestigi bilgileri de mevcuttur. Rahman ve Rahim olan Rabbimize siginarak Yesevi, Mevlana gibi manevi büyüklerin de yaptiklarindan cesaret alarak, kendi dilimizin nazim kurallariyla, meallerden aldigim anlamlar cercevesinde, Kuranin özüne sadik kalmaya gayret ederek bu calismayi yaptim. Dilegim siir diliyle, Kuranla okuyucunun akil ve gönül irtibati kurmasinda ilgi uyandirmaktir. Niyazim ise, bu niyet dogrultusunda Rabbimizin rizasina talip olmaktir...
Prof. Dr. Abdulkadir GÜLLÜ