Ucurtmanin ipi herkesin gönül genisligi kadar salinir göge. Ve her ucurtma rüya görür rüzgarin kucaginda. Mustafa Ruhi Sirin, siir ipini alabildigine genis ve ucurtmayi alabildigine yüksege salan bir sair. Onun siirinde dünya bir sinir degil basli basina bir uzaydir. Kötülügün cizdigi sinirlar bilincle yok sayilir. Insanin özü cocuk olarak her yerde aynidir. Sair, yüksekten yukaridan degil bakarak her seyin boyunu ve hacmini yerli yerine oturtur. Cocuk, dünya ve baris duyarlik mayasinin ipek süzgecinden gecirilir. Dürüst bir insan cocuk kalir daima bu siirlerde.
Sevgidir Ucurtma bu sebepten Nuhun Gemisinden yenice cikmis canlilar gibi heyecan ve hayretle dagilirdünyaya. Ve bilmek sormak isterler her seyi, her soruyu. Büyük Iskender ile Filipinler, Endülüs ile Kücük Prens, matruskalarla Üsküp yan yana gelirler. Pinokyo, nöbet tutan baliklara rastlar. Sevgi iklimi yaymaktir bu siirin eregi. Duyarligi kadar enerjisini buradan alir. Kisa, duyarli, imgeli ama icli ve yalin misralar boylu boyunca cimenlere uzanmis özgür bir ruhun gökyüzüne dalisi gibi derindir.
Ve insan bir umut agacinin fideleri gibi her yere bir kez daha dikilir.