Ölcü dünya hayatidir, terazinin bir kefesine oturdugumuzda ya o bizi yener ya da biz onu. Hoca, dünyayi yenmis, ötenin saadetini buraya katip ilimle mücehhez kilip, sarsilmaz bir irade ortaya koymus ve bu irade onu, güzel ahlak makamina tasimistir.
Bugün, cogumuzun, arkasindan gipta ile baktigimiz dürüst, ahlakli, saygideger ilim insani, mücahit, danisman, vefakar, erdemli, hizmet adami olan Rasit Kücük hayatini üc temel sütun üzerine insa etmis, bunlar Hocanin emekle, alin teri ile oturttugu sütunlardan olusmaktadir.
Birincisi Iman Sütunu
Ikincisi Din ve Ahlak Sütunu
Ücüncüsü Halk Sütunu
Evinde, cevresinde, telefonunda, is yerinde ona akil danisan, soran, bilgi alan, müskülünü gidermek icin gelen, is arayan, burs ihtiyaci olan insanlar karinca gibi kaynasmislardir, cevresi cok genis olmustur Hocanin. Her görüsten insanin güvendigi muhkem bir karakteri vardir. Hafizasi güclüdür. Yillar önce ders verdigi talebesini adiyla, soyadiyla hatirlar ve bürokraside hangi makamda oldugunu bilirdi. Ayni zamanda ögrencilerinin hafizasinda da silinmez izler birakir.
Rasit Kücükün hedefledigi Peygamber sav iklimini yasamayi ve yasatmayi amac edinenlerin ellerinde inancla tasidiklari kandiller Türkiyeyi ve dünyayi aydinlatmaya yeter. Yeter ki; onun kadar cesur, onun kadar kahraman, onun kadar kararli ve onun kadar samimi olsunlar.